Böbrek hasarını engelleyen etken madde bulundu
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ramazan Altıntaş, Avrupa Üroloji Derneği'nin 26-27 Ekim'de Bulgaristan'da gerçekleştirilen Güneydoğu Avrupa Toplantısı'nda “En İyi Çalışma” ödülünü alan, bir grup akademisyenle birlikte yürüttükleri “Farelerde Böbrek Kan Akımının Bozulmasıyla Oluşan Hasar Üzerine Dexpanthenolün Koruyucu ve Tedavi Edici Etkisi” isimli deneysel araştırmalarının ayrıntılarını anlattı.
Vücudun her organı gibi böbreğin de kana ihtiyacı olduğunu dile getiren
Altıntaş, böbreğin kanı süzen organ olarak hayati önem taşıdığını vurguladı.
Böbreğin süzgeç görevini yerine getiremediği durumda böbrek yetmezliğine varan
sıkıntılar yaşandığını anımsatan Altıntaş, böbrekteki kan miktarının azalmasıyla
oksijen seviyesinin düştüğünü, böylece böbrekteki hücrelerin ölerek organ
yapısının bozulmaya başladığını ifade etti.
Yrd. Doç. Dr. Altıntaş, cerrahi müdahaleler esnasında böbrekte
oluşabilecek kanamaların da organa zarar verdiğini belirterek, vücutta ciddi
enfeksiyon durumlarında ya da ciddi düşük tansiyon seyirlerinde, büyük böbrek
taşı ameliyatlarında böbreklerde hasar meydana geldiğini söyledi.
Böbrek tümörü ya da taş ameliyatlarının yanı sıra ağır enfeksiyon durumları ve çok düşük tansiyonlara sebep olan hastalıklarda, böbrek kan akımının bozulmasına bağlı olarak vücutta ortaya çıkan zararlı maddelerin böbrek yapılarına zarar verdiğini vurgulayan Altıntaş, bunun da ileride böbrek yetmezliğine neden olduğunu kaydetti.
DEXPANTHONELLE BÖBREK HASARLARININ ÖNÜNE GEÇİLECEK
Böbrek nakillerinde de kişiden alınan böbreğin fonksiyonlarının bir süre saf dışı bırakılarak dinlenmeye alındığını ve bu süre zarfında kanlanmanın olmamasından dolayı böbreğin biraz hasar gördüğünü dile getiren Altıntaş, “Maalesef bu ve buna benzer durumlarda bizim elimizde olmayan sebeplerle böbreğin kanlanması bozuluyor. Bu konuda pek çok çalışma yapılmış ve yapılıyor. Biz de fareler üzerinde yaptığımız araştırmayla, piyasada Provitamin B5 olarak bilinen ve cilt hastalıklarında sıkça kullanılan, çoğu ilacın ana maddesi olan dexpanthenolün böbrek üzerindeki etkisini inceledik” diye konuştu.
Nakil sonrasında böbreğin hiçbir zaman sağlıklı insanlardaki gibi düzgün çalışmadığını belirten Altıntaş, “Nakilden sonra böbrek biraz hasar almış vaziyette çalışıyor. Zaman içinde bu hasar artarsa tekrar böbrek yetmezliği durumu yaşanıyor. Dexpanhtenol maddesi sayesinde bu gibi durumlarda oluşabilen böbrek hasarları engellenmiş oluyor ve kişinin ileride böbrek yetmezliği yaşamasını da engelliyor. Elimizdeki ilk veriler bunu gösteriyor” dedi.
DEXPANTHENOLÜN ETKİSİ FARELER ÜZERİNDE İNCELENDİ
Yrd. Doç. Dr. Ramazan Altıntaş, deney çalışmasında 5 gruba ayırdıkları toplam
40 farenin bir kısmının böbrek fonksiyonlarını bozduklarını ve bazılarına böbrek
fonksiyonları zarar gördüğü esnada, bazılarına ise öncesinde ve sonrasında
dexpanthenol maddesi verdiklerini anlatan Altıntaş, bir gruba da hiç etken madde
uygulamadıklarını kaydetti.
Dexpanthenol maddesinin farklı zamanlarda fareler üzerindeki etkisini incelediklerini dile getiren Altıntaş, “Böbrekteki kanlanmanın bozulduğu esnada verilen dexpanthenol maddesinin gerçekten ciddi manada işe yaradığını gördük. Maddenin, böbrekteki kanlanmanın bozulması sırasında hücrelerin de bozulmasına neden olan oluşumları engellediğini ortaya çıkardık. Böylece böbrek fonksiyonu bozulmamış oluyor” diye konuştu.
Üroloji alanına önemli bir ışık kaynağı olan araştırmalarının bundan sonraki aşamasında doz ayarlamaları üzerine çalışacaklarını kaydeden Altıntaş, bu araştırmalarının uluslararası bir dergide de yayımlanacağını sözlerine ekledi.
Tıp dünyası günden güne zor hastalıklarda tedavi amaçlı yeniliklerle karşımıza çıkmakta buna örnek olarak böbrek yetmezliklerinde böbreğin işlevini yitirmesi böbreğin hasarıyla başlar ...AA habrerine göre Provitamin B5 olarak bilinen dexpanthenol maddesinin, böbrek nakilleri veya cerrahi müdahaleler gibi durumlarda meydana gelebilecek böbrek hasarını engellediğinin tespit edildiği bildirildi.
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ramazan Altıntaş, Avrupa Üroloji Derneği'nin 26-27 Ekim'de Bulgaristan'da gerçekleştirilen Güneydoğu Avrupa Toplantısı'nda “En İyi Çalışma” ödülünü alan, bir grup akademisyenle birlikte yürüttükleri “Farelerde Böbrek Kan Akımının Bozulmasıyla Oluşan Hasar Üzerine Dexpanthenolün Koruyucu ve Tedavi Edici Etkisi” isimli deneysel araştırmalarının ayrıntılarını anlattı.
Böbrek tümörü ya da taş ameliyatlarının yanı sıra ağır enfeksiyon durumları ve çok düşük tansiyonlara sebep olan hastalıklarda, böbrek kan akımının bozulmasına bağlı olarak vücutta ortaya çıkan zararlı maddelerin böbrek yapılarına zarar verdiğini vurgulayan Altıntaş, bunun da ileride böbrek yetmezliğine neden olduğunu kaydetti.
Böbrek nakillerinde de kişiden alınan böbreğin fonksiyonlarının bir süre saf dışı bırakılarak dinlenmeye alındığını ve bu süre zarfında kanlanmanın olmamasından dolayı böbreğin biraz hasar gördüğünü dile getiren Altıntaş, “Maalesef bu ve buna benzer durumlarda bizim elimizde olmayan sebeplerle böbreğin kanlanması bozuluyor. Bu konuda pek çok çalışma yapılmış ve yapılıyor. Biz de fareler üzerinde yaptığımız araştırmayla, piyasada Provitamin B5 olarak bilinen ve cilt hastalıklarında sıkça kullanılan, çoğu ilacın ana maddesi olan dexpanthenolün böbrek üzerindeki etkisini inceledik” diye konuştu.
Nakil sonrasında böbreğin hiçbir zaman sağlıklı insanlardaki gibi düzgün çalışmadığını belirten Altıntaş, “Nakilden sonra böbrek biraz hasar almış vaziyette çalışıyor. Zaman içinde bu hasar artarsa tekrar böbrek yetmezliği durumu yaşanıyor. Dexpanhtenol maddesi sayesinde bu gibi durumlarda oluşabilen böbrek hasarları engellenmiş oluyor ve kişinin ileride böbrek yetmezliği yaşamasını da engelliyor. Elimizdeki ilk veriler bunu gösteriyor” dedi.
Dexpanthenol maddesinin farklı zamanlarda fareler üzerindeki etkisini incelediklerini dile getiren Altıntaş, “Böbrekteki kanlanmanın bozulduğu esnada verilen dexpanthenol maddesinin gerçekten ciddi manada işe yaradığını gördük. Maddenin, böbrekteki kanlanmanın bozulması sırasında hücrelerin de bozulmasına neden olan oluşumları engellediğini ortaya çıkardık. Böylece böbrek fonksiyonu bozulmamış oluyor” diye konuştu.
Üroloji alanına önemli bir ışık kaynağı olan araştırmalarının bundan sonraki aşamasında doz ayarlamaları üzerine çalışacaklarını kaydeden Altıntaş, bu araştırmalarının uluslararası bir dergide de yayımlanacağını sözlerine ekledi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder